*Öncelikle şeker ve beyaz ekmekten uzak durulmalı. Beyaz ekmek yerine tam buğday unundan yapılmış ekmek veya kepek ekmeği, pirinç yerine bulgur tercih edilmeli. (Şeker hastalarına her türlü şekerli gıdaların yasak olduğu unutulmamalıdır.)

*Çay, kahve gibi içeceklerin tatlandırıcı ile değil “şekersiz” olarak içilmesine gayret edilmeli. (İlk günler alışmanız belki zor olacaktır ama yapılan araştırmalar, kişilerin en geç iki ay içerisinde şekersiz içeceklere alıştıklarını göstermektedir.)

*Günde bir çay kaşığı “tarçın” yenilmesine özen gösterilmeli. Tarçının kan şeker seviyesini dengelemekte yararlı olduğu araştırmalarla kanıtlanmıştır. Yalnız şeker hastalarının değil, ailesinde şeker olanların da “tarçın” yemelerinde fayda olduğuna inanmaktayım.

*Öğün atlanılmamalı, uzun süre aç kalmadan az ve sık yenilmeli. (Çünkü uzun süreli aç kalınması kan şekerinde dalgalanmalara yol açabilir.)

*Günde en az 8 bardak su içilmeli, gazlı ve şekerli içeceklerden, pasta, kurabiye, kek, börek, çörek vb. gıdalardan kesinlikle uzak durulmalı.

*Posalı yiyecekler tercih edilmeli, sofranızda kuru baklagillere, özellikle kuru fasulye, bezelye, mercimek, barbunya ve nohuta sıkça yer verilmeli.

*Öğünlerinizde mutlaka sebze yemeği ve salata bulunmasına özen gösterilmeli.

*Yemeklerde margarin asla kullanılmamalı onun yerine ölçülü miktarda zeytinyağı veya sıvıyağ kullanılmalı. Etli yemeklere ayrıca yağ ilave edilmemeli.

*Yemekler pişirilirken kızartma ve kavurma yerine ızgara, haşlama veya fırında pişirme şekli tercih edilmeli.

*Tuz tüketimi azaltılmalı ve tuz içeriği fazla olan besinlerden kaçınılmalı. (Konserve, salamura vb.)
*Meyveler mümkün olduğunca kabuğu ile yenilmeli ve daha az şekerli olanlar tercih edilmeli. (Greyfurt, portakal, kivi, çilek, böğürtlen, yeşil elma vb.)

*Kurutulmuş meyvelerin (kuru üzüm, kuru kayısı, kuru erik) kan şekerini çok hızlı yükseltecekleri bilinerek çok dikkatli yenilmeli,

*Haftada 3-4 gün 40-45 dakika tempolu şekilde yürüyüş yapılmalı. (Yapılan araştırmalar düzenli spor yapanlarda diyabet riskinin daha az olduğunu göstermiştir.)
*Tansiyon, kan şekeri ve kolesterol mutlaka kontrol altında tutulmalı.

*Sigara ve alkolden uzak durulmalı.
*Şişmanlar zayıflayarak ideal kilolarında kalmaya özen göstermeli.

Tarçın

Yapılan araştırmalara göre; çaya atılan bir tarçın kabuğu bile, şeker hastalarının insülin değerlerini iyileştirebilmektedir. Bilim adamları, tarçında bulunan MHCP maddesinin, sadece kandaki şeker düzeyini değil, kandaki yağ ve kolesterol miktarını da düşürdüğünü ifade etmektedirler. Laboratuvarlarda yapılan deneylerde tarçının içinde bulunan MHCP (metil hidroksi kalkon polimer) maddesinin insülin gibi etki ederek, hücrelerin glikoz tüketimini artırdığı gözlenmiştir. Tarçın verilen tip 2 şeker hastalarının bazılarında, şeker hastalığının belirtilerinin tamamen yok olduğu kaydedilmiştir. Bilim adamları, belirtilerin tarçın tedavisi kesildikten sonra yeniden ortaya çıktığını belirtmişlerdir. Demek ki tarçını, yaşam kalitemiz açısından hayatımızdan çıkarmamalıyız ve beslenmemizin en güzel yerine oturtmalıyız. Aktarlardan alacağımız kabuk tarçını günde 2-4 kere ılık su veya çayımızın içerisine atarak kullanabilir veya günlük sadece yarım çay kaşığı yaklaşık 5 gram toz tarçını yemeklerimizin üzerine dökerek yiyebiliriz.