Bayram, kırgınlıkların bitirildiği, dost, komşu ve akrabaların ziyaret edildiği önemli bir gündür. Bende bu vesile ile tüm İslâm aleminin Kurban Bayramını kutluyor, huzur ve barış içerisinde geçirebileceğimiz nice bayramlara ulaşmamızı Cenâb-ı Allah'tan diliyorum. İki dini bayramımızdan biri olan Kurban Bayramı İslâm'daki sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın bir başka örneğidir. Bizler kurban keserek Allah'ın rızasını kazanırken, fakir fukaranın sofralarına da hayvansal bir protein olan etin girmesine vesile oluruz. Kurban niçin kesilir? Cenâb-ı Hakk’ın “Rabbin için namaz kıl, kurban kes” emrine uyarak, onun rızasını kazanmak için kesilir. Bu nedenle maddi durumu yerinde olan her Müslüman bu bilinçle hareket ederek kurbanını kesmelidir.

Kurbanın dini boyutunu konunun uzmanlarına bırakarak bayramı bayram gibi geçirmek isteyen herkese bazı tavsiyelerde bulunmak istiyorum. Öncelikle bayramda "Saman Elinse Samanlık Senindir" atasözünü unutmadan yiyip içmeliyiz. Ziyaret edilen akraba ve dostların ikramları kabul edilirken dikkati elden bırakmamalı, evimize gelen konuklarımıza bayram için hazırladığımız her biri birbirinden kalorili (börek, baklava vb.) yiyecekleri sunarken ısrardan kaçınmalıyız. Bizler sevgimizi yedirerek gösteren bir toplumuz ama unutmamalıyız ki sevdiklerimizi yedirerek hastada edebiliriz. Bu nedenle sevgimizi yedirerek göstermek yerine davranışlarımız veya sözcüklerimize dökerek gösterirsek daha iyi sonuçlar alabiliriz. Üstelik hiçbir masrafı olmayan bu hareketler karşı tarafı sağlık adına hiçbir sıkıntıya sokmaz hatta pozitif anlamda etkileyerek mutlu olmalarına bile yol açabilir.

Ayrıca şeker hastaları bayramda tatlı yerken çok dikkatli olmalı diyetlerini bozmamaya özen göstermeliler. Şeker önemli bir hastalıktır ve bir düşman gibi vücudumuzu sessizce çürütür. Bu çürüme hem yaşam kalitemizi bozar, hem vücudumuzu içten içe tahrip eder. Tahribatın etkilemediği organımız yok gibidir. Ama en büyük tahribat, damarlarımızda olur. Yetişkinlerdeki görme kaybının başlıca nedeni şekerdir. Daha bir çok hastalığa zemin hazırlayan şeker hastalığını hafife almamalı tedavisini mutlaka olmalıyız. Unutmamalıyız ki tedavisine, diyetine ve kilo kontrolüne dikkat eden şeker hastaları sağlıklı ve uzun yaşamaktadırlar.

Gelelim kurban etlerini nasıl tüketmemiz gerektiğine. Şayet kesilen etleri bir gün dinlendirirsek etimiz daha güzel pişer ve daha leziz olur. (Çünkü yeni kesilmiş hayvanın etindeki sertlik pişirme sırasında zorluk yaşatır.) Etin sağlık açısından en doğru pişirme şekli haşlama veya ızgara olanıdır. Ayrıca dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta da etin pişerken ateşle direkt temas etmemesi gerektiğidir. Etin ateşe yakın olması hem kanserojen öğelerin oluşumuna neden olur, hem de; B1, B12 ve folik asit gibi vitaminlerin kaybına yol açar. Etlerimizi pişirirken yağ eklememize gerek yoktur çünkü et zaten içerisinde yüksek miktarda yağ içermektedir. Son olarak etlerin çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmesi, yeme kalitesini düşüreceği gibi, besin zehirlenmelerine de yol açabilir.