İlk makalemde yazın yaz, kışın da kış sebze ve meyvesi yemenin daha sağlıklı olduğunu belirtmiştim. Sebze ve meyvelerin mevsiminde yenilmesi kadar hormonsuz yani ilaçsız olmalarına da dikkat etmeliyiz. Hastalanmak istemiyorsak bol sebze ve meyve yemeli mümkünse sebzeleri çiğ olarak tüketmeliyiz. Sebze ve meyvelerin mineral ve vitamin içerikleri oldukça zengindir. Büyüme ve gelişmeye yardım ederler, hücre yenilenmesini ve doku onarımını sağlarlar. Deri, göz, diş ve diş eti sağlığı için temel öğeleri içerirler, hastalıklara karşı direncin oluşumunda etkindirler, bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olurlar.  Sayısız yararı bulunan sebze ve meyveleri kendi sağlığımız ve ailemizin sağlığı için sofralarımızdan eksik etmemeye özen göstermeliyiz.

Sebze ve meyvelerin içerisindeki bazı vitaminler suda çözünürler. Bu nedenle sebze ve meyveleri şiddetli akan suyun altında uzun süre yıkamamak gerekir. Hızlı akan su, yüzeyde oksijen kaybına neden olarak yiyeceklerin besin değerini düşürmektedir. Ayrıca sebzeleri yıkarken bütün halinde suya basmak gerekir. Eğer sebzeleri doğradıktan sonra suya basarsak vitamin değerlerinin kaybolmasına yol açarız.

Taze meyve ve sebzelerde bol miktarda C vitamini vardır. Besinlerin pişirilmesi sırasında C vitamini önemli oranda kayba uğrar. Soğuk suda pişirmede kayıp fazladır çünkü pişirme süresinin uzaması da olumsuz etki yapmaktadır. Sebzeleri pişirirken tencereye çok fazla su eklememeliyiz. Sebze yemeğine ne kadar fazla su koyarsak vitamin kaybı o kadar fazla olacaktır. Yemek pişerken tencerenin kapağını kapalı tutarak buhar kaybını önlemiş, pişme süresini kısaltmış oluruz. En doğru pişirme şekli mümkün olduğunca kısa sürede, sebzelerin diriliğini koruyacak şekilde çok az suyla ya da buharda olmalıdır. Yağda kızartma, bakır kaplar, sebze ve meyvelerin bekletilmesi ve kurallarına uyulmadan dondurulması, kesilmiş sebzelerin hava ile teması, pişirilmiş yemeklerin bekletilmesi ve ısıtılması C vitaminin yitirilmesine neden olmaktadır.

Fulya KILIÇLI